12 Şubat 2011 Cumartesi

İnsan mangalı 1984

4 yaşında gördüğüm bu rüyada Mersin'in 80'lerdeki sahil şehri havası var. Nemli, gri, sabah olmamış gibi. Sahilde yürürken iki adam görüyorum mangal yapıyorlar, tavuk eti gibi etler var üzerinde. Dumanlar, kokular çıkıyor. Adamlardan biri, sakallı ve alnı açık olan bana dönüp sırıtıyor. Pis dişlerini görüp korkuyorum ve onun gülüşünden anlıyorum ki adamlar çocuk eti pişiriyor. Birden koşmaya başlıyorum. Beni yakalamadan babamı bulmam gerekiyor. Loş bir apartmana giriyorum. Bordo dar merdivenleri var taştan, dolana dolana çıkıyorum. Bazı evlerin kapıları açık, yabancı yüzler bakıyor içeriden, bu kim diye. Konuşamıyorum insanlarla. Adamları tanıyabilirler, beni yakalarlar diye, bildiklerimi, gördüklerimi anlatamıyorum. Gitgide daha çok nefesim daralıyor ve korkuyorum. Sonra kendimi aşağıda buluyorum tekrar. Sokakta koştururken, camının dışında cart kahverengiye boyanmış kepenkleri olan bir lokantaya giriyorum. Babamın gerçekte anlattığı, üniversite öğrencisiyken garsonluk yaptığı lokantaymış bu. Kahverengi, kırmızı tonlarında döşenmiş, yerde muşambalar olan, zevksiz ama sıcak bir mekan.Yoğun bir güneş ışığı girdiği için çoğu şeyi net göremiyorum.İçeride müşteri yok. Masaları silmeye ara veren babam beni farkediyor, sonunda karşılaşıyorum ama babam henüz 20 li yaşlarında olduğu ve beni dünyaya getirmemiş olduğu için beni tanımıyor. Delikanlı babamla öyle birbirimize bakıyoruz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder